Abdi İpekçi Caddesi No:61 Kat 5, Nişantaşı/İstanbul

Kontraksiyon stres test

Anne karınında gelişmekte olan fetusda kısa süreli oksijen ve besin yetmezliğine karşı bir çeşit rezerv vardır. Bebek stres anında bu rezervi devreye sokar. Plasenta yetmezliğinin kronikleştiği durumlarda bu rezerv bebeğin hayatını kurtarır. Fetusun sadece normal durumunu değerlendiren testler bu rezerv hakkında bilgi vermediğinden bebeği oksijen miktarını azaltarak strese sokmak yolu gündeme gelir. Eski dönemlerde bu amaca ulaşmak için anneye düşük konsantrasyonlu oksijen solutmak ya da egzersiz yaptırmak gibi yöntemler uygulanmaktaydı. Gelişen bilim sayesinde, doğum eylemi esnasında rahim kasılmaları ile birlikte rahim içi basıncın belirli bir düzeyin üstüne çıkması ile de bebeğe giden oksijen miktarında bir azalma olduğu saptandı.

Gerçekten de yeterli güçte ve uzunlukta rahim kasılmaları fetusa giden kan akımında geçici bir azalmaya neden olur. İyi durumdaki bir fetus bu durumu çok rahat tolere edebilirken sınırda bir fetus hipoksiye yani kanda oksijen miktarında düşüşe girer. Böyle bir durum söz konusu olduğunda bebeğin kalp atım hızında bir azalma meydana gelir. İşte CSTnin temeli kalp atım hızıdaki bu azalmayı tespit etmektir.

Plasenta yetmezliği yapan nedenler arasında annede astım, kalp hastalıkları, bebekte ya da annede kansızlık, sigara kullanımı gibi faktörler yer alır.

Teknik
CST’de anne yarı oturur pozisyonda yatarken karnına tokografi cihazı bağlanır. Bu cihaz hem rhim kasılmalarını hem de bebeğin kalp atım hızlarını ölçerek bir kağıt üzerine yazdırır. Eğer şans eseri 10 dakika içinde en az 3 rahim kasılması saptanır ise test sona erdirilir ve yorumlanır. Eğer kasılma olmaz ise istenilen miktarda ve şiddette kasılmalar elde edilene kadar suni sancı verilir. Kasılmaları başlatmak amacı ile damardan ilaç vermek yerine annenin meme başını uyarması yoluna da gidilebilir.

Yapıldığı durumlar
CST son zamanlarda fazla kullanılmamakta eğer bebek streste ise direk sezaryene alınmakatdır.Ancak yine de CST doğum eylemi başladıktan sonra kullanılmakta ve eğer bebeğin sıkıntıda olduğu fark edilir ise hhemen sezaryene alınmaktadır.
CST şu durumlarda bebeğin normal doğumu tolere edip edemeyeceğini sınamak için kullanılabilir.:

  • Preeklempsi
  • Kronik hipertansiyon
  • Diabet
  • Gün aşımı
  • Gelişme geriliği
  • Bebeğin suyunun azalması
  • Kan uyuşmazlığı
  • Annede kansızlık
  • Daha önceden nedeni bilinmeyen ölü doğum
  • Bebeğin dışkısını yapması
  • Annede tiroid hormaon fazlalaığı

Yapılmaması gereken durumlar
CST bazı halerde kesinlikle yapılmmalıdır. Bunlar:

  • Erken doğum tehlikesi
  • Plasenta previa
  • Bebeğin suyunun fazla olması
  • Çoğul gebelikler
  • Zarların erken açılması
  • Annede rahim ağzında yetmezlik nedeni ile dikiş atılmış olması
  • Geçirilmiş sezaryen

Yorumlanması
Rahim kasılmaları başladıktan sonra fetal kalp hızında sabit ve ısrarcı azalmaların olması pozitif olarak değerlendirilir. Bu durumda fetus tehlikede olabilir.Normal doğum bebek için tehlike yaratabilir. Bu kalp hızı azalmalarının olmaması ise negatif olarak isimlendirilir ve bebeğin yaklaşık 1 hafta daha içeride sağlıklı olarak kalabileceğini ya da eylem başlamış ise normal doğumu tolere edebileceğini gösterir. Eğer her kasılmada değil ama bazılarında azalma varsa bu defa şüpheli olarak değerlendirilir ve 24 sat sonra test yinelenir. Eğer kasılmalar 2 dakikada bir ya da daha sık oluyor ise veya 90 saniyeden daha uzun sürüyor ise bu durumda bebek tehlikede olmasa bile kalp hızında azalmalar olabilir ve bu durumda test pozitif olarak değerlendirilmez. Eğer rahim kasılmlarından bağımsız olarak kalp hızında azalmalar olur ise test şüpheli kabul edilir.

Güvenilirlik
CST’nin amacı fetal ölümü önlemektir. Bu açıdan bakıldığında CST oldukça başarılı bir testtir.