Abdi İpekçi Caddesi No:61 Kat 5, Nişantaşı/İstanbul

Hamilelik ve yüksek ateş

Halk arasında ateş olarak da tanımlanan vücut sıcaklığının anormal derecede yükselmesi “hipertermi” olarak adlandırılır. İnsanlardaki normal vücut sıcaklığı 37 santigrad derecedir.Bu değerin 38.9 santigrad derecenin üstüne çıkması ve belirli bir süre bu değerde kalması hamile bir kadında sorunlara neden olabilir. Hipertermi enfeksiyonlar, sıcak banyolar, egzersiz, sauna gibi nedenlere bağlı olarak gelişebilir.

Vücut sıcaklığı yüksekliğinin (hiperterminin) gelişmekte olan bebek üzerindeki zarar verici etkisi hiperterminin fetal gelişimin denk geldiği evresi ile yüksekliğin miktarı ve süresine bağlıdır.

Hiperterminin gelişmekte olan fetus üzerindeki etkileri hayvanlar üzerinde yapılan çalışmlarla incelenmiştir. Tüm hayvan modellerinde merkezi sinir sistemi en fazla etkilenme riski taşıyan bölümdür. Bunun yanısıra artmış vücut sıcaklığı mikrosefali (kafanın normalden küçük olması), göz anomalileri, damak anomalileri, üst çenede küçüklük, kol ve bacaklarda hasar, böbrek gelişiminde bozukluklara neden olabilir. Bu fiziksel hasarların yanısıra etkilenmiş bebekler ileriki yaşamlarında öğrenme ve konsantrason güçlükleri yaşayabilirler.

Bu etkilerin hangi sıcaklığa ulaşıldığında ortaya çıktığı, bir başka deyişle bebekte anomaliye neden olabilecek sıcaklığın eşik değeri de araştırılmıştır. Hayvan deneylerinde sıcklığın 2-2.5 derece artmasının olumsuz etkileri yaratabileceği saptanmıştır. İnsanlar açısından bakıldığında ise bu eşik değer 38.9 santigrad derece olarak kabul edilmektedir.

Öte yandan sıcaklık yükselmesinin süresi uzadıkça teratojenik etki riski de paralel olarak artmaktadır.

İnsanlarda durum
Yapılan pekçok epidemeyiolojik çalışmadan elde edilen sonuç insanlarda hipertermi ile nöral tüp defekti arasında bir ilişki olduğunu göstermektedir.

Nöral tüp defektli bebek doğuran annelerin geriye dönük incelemeleri bunların önemli bir kısmının gerebeliklerinin erken dönemlerinde ateşli bir hastalık geçirdiklerini ortaya koymaktadır. Yapılan bir çalışmada bu oran %13 olarak bulunurken bir başka araştırmada nöral tüp defektli bebek doğuran annelerin %12’sinin gebeliklerinin ilk 3 ayı içinde ateşli bir hastalık geçirdikleri saptanmıştır.

23.491 kadının tüm hamilelikleri boyunca izlendiği bir başka çalışmada ise anne yaşı, folik asit kullanımı, aile öyküsü ve diğer faktörler de gözönüne alındığında ilk 3 ay içinde ateşli hastalık geçirilmesi durumunda nöral tüp defektli bebek doğurma riski 1.8 kat artmış olarak bulunmuştur.

Merkezi sinir sistemi döllenme sonrası 3. hafta civarında oluşmaya başlar ve nöral tüpünkapanması 18-28. günlar arasında gerçekleşir. Merkezi sinir sistemi tüm gebelik boyunca gelişimini sürdürür ve bu nedenle diğer sistemlerden daha duyarlıdır. Döllenme sonrası 8. haftada organ teşekkülü tamamlanır ve bu dönemden sonra bebeğin etkilenme riski çok azalır.

Gebelik sırasındaki ateş aynı zamanda düşüğe de neden olabilir. Yapılan bir çalışmada kadınlar 3 gruba ayrılmıştır. İlk grupta düşük yapan ve düşük materyalinde genetik bir bozukluk saptanmayan kadınlar yer alırken ikinci gruba düşük materyalinde genetik bozukluk saptanan kadınlar dahil edilmiştir. Son grupta ise 28. hafta ya da daha sonrasında doğum yapan kadınlar bulunmaktadır. Çalışmadan elde edilen sonuçlar erken dönemde vücut sıcaklığı 37.8 santigrad derecenin üzerine çıkan kadınlarda meydana gelen düşüklerde genetik bir bozukluk olmadığını göstermiştir. Bebeklerde genetik bozukluk saptanan düşüklerde ise ateş’in bir etkisi saptanamamıştır.

Diğer anomaliler
Merkezi sinir sistemi anomalileri ve düşükler dışında yüksek ateşin başka etkileri de vardır. Yüksek ateş ile ilişkilendirilen en önemli kalp anomalisi kulakçıklar arasında delik, kalbin sol tarafında gelişme geriliğidir

Öte yandan diğer bazı çalışmalarda ise hipertermi ile bebekte anomali arasında bir ilişki saptanamamıştır. Ellibeşbin hamile kadının incelendiği geniş kapsamlı bir araştırma 165 kadında hamileliklerinin ilk 3 ayı içinde 1-3 gün süren ve 38.9 santigrad derecenin üstünde ateş olduğu saptanmış ancak bu annelerden doğan bebeklerde doğumsal anomali, düşük, ölü doğum ya da sinir sistemi anomalisi görülme oranlarında bir artış saptanmamıştır.

Sauna ve sıcak banyolar
Bazı araştırmalar hamilelik sırasında saunaya girmenin doğumsal anomali riskini arttırabileceğini ileri sürmektedir. Ancak düzenli olarak saunaya gitme alışkanlığı bulunan ve bu alışkanlıklarına hamilelikleri süresince de devam eden kadınların çok yüksek oranda bulunduğu Finlandiya’da yapılan araştırmalarda artmış bir risk saptanamamıştır. Üstelik nöral tüp defektlerine en az Finlandiya’da rastlanmaktadır. Bu durum ırksal genetik faktörler ile açıklanmaktadır. 302 olgunun incelendiği bir başka araştırmada da sauna alışkanlığı ile fetal anomali arasında ilişki saptanamamıştır.Bununla birlikte sauna alışkanlığının fetal anomali riskini 1.8 kat arttırdığını bildiren çalışmalar da mevcuttur.

Sıcak suya girmek ise vücut sıcaklığını saunaya göre çok daha hızlı ve kalıcı bir şekilde arttırmaktadır. Saunada terleme yolu ile vücuttan bir kayıp olduğu için vücut sıcaklığı tehlikeli derecelere yükselmez. 1992 yılında yapılan bir araştırmada hamilelik sırasında sıcak suya girmenin anomali riskini 2.8 kat arttırdığı ileri sürülmektedir. Sıcak su açısından bakıldığında hamile bir kadın 39 derecedeki suda 15, 40-41 derecedeki suda ise 10 dakikadan daha uzun kalmamalıdır.

Özet ve öneriler
Özet olarak erken gebelikteki ateş yükselmelerinin merkezi sinir sistemi anomalilerine neden olabileceğini ileri süren pekçok çalışma mevcuttur. Nöral tüpün kapanması 28. gün civarında gerçekleştiğinden bu dönemden önce olan ateş yükselmeleri riskli olabilir. Öte yandan yüksek ateş, düşük ve doğumsal anomali açısından da risk yaratır.

  • Hamileliğinizin erken dönemlerinde herhangi bir enfeksiyon geçirirseniz ya da ateşiniz yükselirse 38.9 derecenin üzerine çıkmadan önce mutlaka doktorunuzahaber verin.
  • Hamileliğiniz boyunca saunaya gitmemeye çalışın. Sıcak suya girerek banyo yapmayın. Su sıcaklığı 39 derecede ise 15, 40-41 derece ise 10 dakikadan uzun suda kalmayın.
  • Doğum öncesi tanı ile nöral tüp defektlerinin büyük bir kısmı teşhis edilebilir. Bu nedenle rutin kontrollerinizi asla ihmal etmeyin.
  • Üçlü tarama testi ile nöral tüp defektlerinin %80’i tanınabilir.
  • Ultrason incelemesi ile diğer anomalilerin de büyük bir kısmı teşhis edilebilir.