Abdi İpekçi Caddesi No:61 Kat 5, Nişantaşı/İstanbul

Bebek planlayanların işine yarayabilecek 7 öneri

Eğer yakın zamanda bebek sahibi olmayı planlıyorsanız bazı alışkanlıklarınızı gözden geçirmenizin hedefinize ulaşma yolunda olumlu etkilerinin olacağını bilmelisiniz

Sağlıksız davranışlar ve beslenme şekillerinin gebelik üzerinde olumsuz etkilerinin olabileceği bilinen evrensel bir gerçek. Öte yandan yediklerinize biraz dikkat etmek, stresi azatmaya çalışmak, uyku saatlerinizi uzatmak gibi alışkanlık ya da günlük davranışlara yapılacak minik dokunuşlar hamile kalma şansınızı çok fazla olmasa da arttırabilir.

Örneğin yapılan bir araştırmada akdeniz tipi lif ve sebzeden zengin beslenme şeklinin gebe kalma oranları üzerinde olumlu etkisinin olduğu gösterilmiş. Harvard’da yapılan bir başka çalışmada ise baba olmayı planlayan erkeklerin şarküteri ürünleri gibi işlenmiş gıdalardan uzak durmaları öneriliyor.

İşte bebek planlarken yararlı olabilecek ufak öneriler

1) Vücut Kitle indeksinizi ciddiye alın
Vücut kitle indeksi kişinin boy ve ağırlığını kullanarak hesaplanan bir orandır. Bu oran kişinin zayıf, kilolu,aşırı kilolu ya da obez olup olmadığını belirleyen yöntemlerden sadece birisidir. Kadında ve erkekte aşırı kilo hormonların normalden farklı çalışmasına neden olarak yumurtlama ve sperm üretimi üzerinde olumsuz etki yaratabilir ve gebe kalmayı geciktirebilir. Benzer şekilde normalden daha zayıf olmak da üreme üzerinde olumsuz etkiye sahiptir.
Aşırı kilolu olanlarda vücut ağırlığının sadece %5’i vermek bile üreme potansiyeli üzerinde olumlu etki yaratır. Dikkat edilmesi gereken nokta diyet yaparken günlük kalori miktarını aşırı düşük tutmamak ve aşırı spor yapmaktan kaçınmaktır.

2) Abur cubur yemeyin
Eğer bebek sahibi olmayı istiyorsanız işlenmiş gıdalar, tatlılar ve doymuş yağlardan uzak durmanız işinizi kolaylaştırsacaktır. Elbette zaman zaman kendinizi şımartmanızda ciddi bir sorun yoktur ama genel olarak beslenme şekliniz yeterli miktarda meyve sebze ve protein içermelidir. Abur cuburun ne gebelik öncesi ne de hamilelik sırasında herhangi bir yararı olmadığını aklınızdan çıkarmayın.

3) Sigarayı hemen bırakın
Bunu kimbilir ne kadar çok yerde ve ne kadar çok defa duydunuz. Sigaranın zararlarını anlatmaya artık gerek yok. Bırakmak için geleneksel tıptan alternatif tıbba kadar pek çok yöntem mevcut. İngiliz Tip Derneğinin yaptığı bir araştırmada sigara içenlerde aylık gebe kalma oranlarının %10-40 daha az olduğu ortaya konmuşken bebek düşünen kişilerin sigara içmeye devam edip etmeme konusunda bir kez daha düşünmeleri iyi olur.

Amerikan Üreme Tıbbi Derneğinin de tüm kısırlık sorunlarının yaklaşık %13’unun sigara kullanımına bağlı olduğunu bildirdiğini hatırlatmakta da yarar var.

Günde 5 ya da daha fazla sigara içen hem erkek hem de kadınlarda üreme potansiyeli daha düşük bulunmakta.

Son zamanlarda pekçok yerde kullanımına izin verilen ve hatta sigaradan daha az zararlı denilerek anlamsızca reklamı yapılan marijuna (esrar) da sigara (tütün) gibi düşük, dış gebelik, problemli gebelik ve ölü doğum riskinde artışa neden olmakta. Üstelik bu risk artışı kullanıcının erkek olduğu ve gebe kadının dumana pasif olarak maruz kaldığı durumlarda da geçerli.

4) Kahveyi sınırlayın
Gebelik sırasında günde 1-2 fincan kahve içmenin herhangi bir riski olmadığı bilinse de gebe kalmaya çalışanlarda durum biraz farklı görünüyor. Yeni yapılan bir araştırmada hem erkek hem de kadının günde 2 fincandan fazla kahve tüketmesi durumunda gebelik oranlarında anlamlı azalma olduğu ortaya konmuş durumda. Bu azalmanın nedeninin kafein olabileceği düşünülüyor. Kafeinin sadece kahvede değil kolalı içeceklerde ve çikolatada da bol miktarda bulunduğunu akıldan çıkarmamakta yarar var. Benzer şekilde gebe kalmaya çalışan çiftler bolca kafein ıçeren enerji içeceklerinden de uzak durmalı.

5) Uyuyun
Leptin adı verilen hormon hakkında bilginiz var mı? Yorgunluk ve asıl olarak uykusuzluğun dolaşımdaki leptin oranlarında önemli azalmaya neden olduğunu ortaya koyan bazı çalışmalar var. Leptinin önemi ise kadın üreme potansiyeli üzerindeki etkisi. Leptin düzeylerinizi gebe kalmak için ideal düzeylerde tutmanın en kolay yolu günde en az 7 saat uyumak ve vücudunuzun sesine kulak vererek gerektiği zaman dinlenmekten kaçmamak

6) Zamanlama konusunda stres yaratmayın
28-29 günde bir düzenli adet gören kadınlarda fertil dönem yani gebe kalma şansının yüksek olduğu dönem adet kanamasının başladığı günden itbaren 12 ile 16. günler arasıdır. Haftada 2 ile 4 kez cinsel ilişki yaşayan çiftlerde yumurtlama zamanının saptamak için vücut sıcaklığı ölçme, ovülasyon kiti kullanmak gibi yöntemler gereksiz stres yaratmak dışında gebelik oranlarında anlamlı bir artışa neden olmazlar.

Adetleriniz düzensiz ise zaten gebelik öncesinde mutlaka doktorunuzu ziyaret etmeniz gerektiğini unutmayın

7) İlişki sayısını sınırlamayın
Yaygın inanışın aksine sık cinsel ilişkide bulunmak sperm sayı ve kalitesinde azalmaya neden olmaz. Yumurtlama zamanına denk gelen dönemde günde birden fazla ilişki olmasının sakıncası yoktur. Eşiniz ve siz kendinizi istekli hissediyorsanız kendinizi sınırlamayın ancak ilişki sırasında kayganlaştırıcı kullanmaktan kaçınmanız sperm sağlığı açısından iyi olacaktır. Bazı kayganlaştırıcıların sperm hareketini %60’a kadar azaltabildiğini akılda tutmakta yarar var.

Doktorunuzu aramaktan çekinmeyin.
Yapılan araştırmalar infertilite sorunu yaşayan yani istediği halde bebek sahibi olamayan kadınların kanser tanısı almış, ya da kalp kızı geçirip iyileşme sürecinde oan kadınlar kadar kaygı duyduğu ve depresyona eğilimli olduğunu gösteriyor. Dünya genelinde ırk ve coğrafyadan bağımsız olarak her 6 çiftten biri bu sorunu yaşıyor.

Eğer 35 yaşından gençseniz ve 1 yıl geçtiği halde hamile kalamadıysanız ya da 35 yaşından büyük ve 6 aydan fazla süredir bebek sahibi olabilmek için çabalıyorsanız artık doktorunuz ile görüşüp profesyonel fikir alma vakti gelmiş demektir.