Abdi İpekçi Caddesi No:61 Kat 5, Nişantaşı/İstanbul

Erken yaşta adet görmek erken menopoz riskini arttırıyor olabilir.

literature2

Konu ile yapılmış en geniş kapsamlı ve çok uluslu bir çalışmanın sonuçlarına göre 11 yaşında ya da daha önce adet görmeye başlayan kadınlar erken menopoz açısından artmış risk altında. Üstelik bu kadınlar hayatları boyunca çocuk sahibi olmazlar ise erken menepoz riski daha da artıyor.

Üreme sağlığı ile ilgili en prestijli dergilerden biri olan Human Reproduction dergisinin son sayısında yer alan çalışmada Birleşik Krallık, İskandinavya, Avusturalya ve Japonya’da yapılmış dokuz değişik çalışmaya katılan 51.450 kadının verileri değerlendirilmiş.

Çalışmada 11 ya da daha erken yaşta adet görmeye başlayan kadınlar ilk kez 12-13 yaşında adet gören kadınlarla kıyaslandığında 40 yaşından önce doğal yollarla menopoza girme riskinin (prematür menopoz) %80 daha fazla olduğu saptanmış. Bu kadınların 40 ila 44 yaş arasında menepoza girme riski ise (erken menopoz) %30 daha fazla bulunmuş.

Hayatı boyunca hiç hamile kalmamış ya da hiç çocuğu olmayan kadınlarda prematüre menopoz riski iki kat daha fazla bulunmuş.

Adet kanamaları erken yaşta başlayan ve hayatı boyunca hiç hamile kalmamış kadınlar, 12 yaşından sonra adet görmeye başlayan ve en az iki çocuğu olan kadınlarla karşılaştırıldığında prematüre menopoz riski beş kat erken menopoz ise iki kat daha fazla bulunmuş.

Gelir düzeyi yüksek gelişmiş ülkelerde genel popülasyonda prematüre menopoz %2, erken menopoz ise %7.6 oranında görülmektedir.

Bu araştırmaya dahil olan kadınların çok büyük bir kısmı 1960 yılından önce doğan kadınlar. Üçte ikisi ise 1930-49 yılları arasında dünyaya gelmişler. O yıllarda doğum kontrol yöntemleri daha az kullanılmaktaydı. Benzer şekilde kısırlıkla ilgili tedaviler de bu kadar gelişmiş değildi.

O yıllarda kız çocukları günümüz ile kıyaslandığında daha geç yaşlarda adet görmeye başlıyorlardı. Daha net olmak gerekirse o yıllarda 11 yaşında ya da daha önce adet görmeye başlayan kızların oranı %14 iken 1990 ve sonrası doğumlularda bu oran yaklaşık %18’dir.

Çalışmanın sonuçları değerlendirilirken bu farklılıkların da gözününde bulundurulmasında yarar vardır.

Cerrahi yoldan rahim ya da yumurtalıkların alınması nedeniyle menepoza giren kadınların dahil edilmediği bu araştırmanın başındaki Prof. Mishra günümüz kadınlarında prematüre menopoz görülme sıklığının eski ile kıyaslandığında daha yüksek olmasının beklenebileceğini ileri sürmekte.

Çalışmanın tartışmalı noktalarından birisi çocuk sahibi olmayan kadınların kısırlık sorunu yaşadıkları ya da kendi istedikleri için mi çocuk sahibi olmadıkları konusuna açıklık getirmemesi.

Bir başka değişle bu kadınlar istedikleri ve denedikleri halde çocuk sahibi olamamış kadınlar ise bu kısırlık sorunu aynı zamanda erken menopoza neden olan yumurtalık sorunu ile aynı olabilir.

Öte yandan uygun aday bulamadıkları veya istemedikleri için çocuk sahibi olmamış kadınlar aslında erken menopoz açısından daha yüksek risk altında olmayabilir.

Araştırmayı yapan ekibe göre bu çalışmadan çıkartılacak en önemli sonuç erken yaşta adet görmeye başlayan ve henüz çocuk sahibi olmamış 35 yaş civarı kadınlara erken menopozu tetikleyebilecek sigara içme gibi yaşamsal faktörleri de göz önünde tutarak düzgün danışmanlık verilmesinin ne kadar kritik olduğu.

Bu araştırmaya göre erken yaşta adet görmeye başlayan ve henüz çocuk sahibi olmamış 35 yaş civarı kadınlara üreme potansiyellerinin korunması açısından yumurta dondurma konusunda detaylı danışmanlık verilmesi de son derece önemli gibi görünüyor.

 
Early menarche, nulliparity and the risk for premature and early natural menopause, Gita D. Mishra et al., Human Reproduction, doi: 10.1093/humrep/dew350, published online 24 January 2017.